IQNA

Kur’an okulu; Tevbe suresi hakkında/ 36

Camileri kimler abad edebilirler?

15:11 - May 23, 2023
Haber kodu: 3480376
İslam’ın başlıca dini mekanları olarak mescidlerin inşası ve gelişimi, Kur’an-ı Kerim’de ele alınan özel şartlara sahiptir.

Tahran Üniversitesi Kur’an ve Itret Okulu öğretim üyesi Hani Çitçiyan Tevbe suresi üzerine düşünme dersler dizisinin 36. Dersinde camii ve mescidlerin İslam toplumunun birliğindeki rolü üzerine şu açıklamalarda bulundu:

Tevbe suresinde camilerin üstlendiği rol ve İslam toplumundaki yerinden bahsedilmiştir.

Tevbe suresi 7. Ayetini okuyoruz: “Müşriklerin Allah’ın yanında, peygamberinin yanında geçerli ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Harâm yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız müstesnadır. Onlar size verdikleri söze sadık kaldıkları sürece siz de onlara verdiğiniz sözde durun. Şüphesiz Allah günahtan sakınanları sever.”

Bu ayette müşriklerin ahidlerini yerine getirmediklerinden  ve onlardan böyle bir beklentininde olamayacağından bahsedilmektedir. Müminlerinde ahidlerine sadık olması belirtilmektedir. Bu ayette Mescid-i Haram’a dikkat çekilmesi müşriklerin bu mescidin yanında İslam Peygamber’ine bağlılıklarını sunmaları göz önüne alınır. Ve bunu Mekke’nin fethi ile ilgili görmüşlerdir.

Tevbe suresinin 17 ila 19. Ayetlerinde şöyle buyruluyor: “ Müşrikler, inkârlarına bizzat kendileri tanıklık edip dururken, Allah’ın mescidlerini onarıp şenlendiremezler. Onlar, yapıp ettikleri boşa giden kimselerdir ve onlar ebedî olarak ateşte kalacaklardır.”

“Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve âhiret gününe inanan, namazını kılan, zekâtını veren ve yalnız Allah’tan korkup çekinen kimseler imar edebilirler. İşte bunların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.”

“Hacılara su verme ve Mescid-i Harâm’ın imar ve bakım işini (üstlenen kimseyi), Allah’a ve âhiret gününe inanıp Allah yolunda cihad eden kimseyle bir mi tutuyorsunuz? Bunlar Allah katında bir değildirler. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.”

Bu ayetler birbirleriyle bağlantılı olup mescid tartışması üç defa gündeme gelmiştir.

Müşriklerin mescid inşası, bakımı ve geliştirilmesine müşrikleri ortak etmeleri doğru değildir. Burada mamur ve ‘abad olmasından’ maksat maddi ve zahirî yönlerine işaret ederek müşriklerin mescidlerin inşasına iştirak ettiğini göstermektedir. Allah’a itaat ve O’na kulluk etmiyorlar öyleyse neden mescitlerin inşası ve bakımına katkıda bulunsunlar? Çünkü onlar Müslümanları kendilerine borçlu kılmak ve şahsi menfaatler peşindedirler.

Müşriklerin  mescitlerin yapılmasında ve bakımında yaptıkları katkılar, onları ebediyen cehennemde olmaktan kurtarmaz. Müşriğin caminin mamur edilmesine katılması kendisine fayda sağlamadığından bu katılımın Müslümanlara herhangi bir hak yaratmadığını göstermektedir. Allah insanlara faydası olmayan hiçbir şeye izin vermez. İnsanda şirk olduğu müddetçe dini faaliyetlerin zahirîyle uğraşmak kimseye fayda sağlamaz.

4113178

IQNA Haber Ajansı'nı sosyal medyada takip edebilirsiniz:

Twitter

Facebook

captcha