Batı'da Müslüman ailelerin karşılaştığı büyük zorluk
Konuyu farklı açılardan ele alan üç akademisyenin katılımıyla Tahran'da “Batı'da Müslüman Kadın ve Ailelerin Karşılaştıkları Zorluklar” başlıklı bir web semineri düzenlendi. Web semineri, Uluslararası Kur’an Haber Ajansı (IQNA), İslam Kültür ve İlişkiler Teşkilatı Yurtdışı Kültürel İşbirliği ve Gurbetçi İranlılar İşleri Genel Müdürlüğü ve Al Zahra Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlendi.
Seyyide Ummu Farva, etkinliğe hitap eden bilim adamlarından biriydi. Londra, İngiltere'den Lebbeyk Ya Zahra (sa) Örgütü'nün öğretim üyesi ve kurucusudur.
IQNA daha önceki iki yazıda Dr. Hekime Saga Biriya ve Dr. Efsane Tevessüli'nin konuyla ilgili görüşlerini yayınladı.
Seyyide Ummu Farva'nın yaptığı konuşmanın tam metni:
IQNA - Sizce Batı'daki Müslüman kadınlar ve aileler için temel zorluk nedir?
- Batı ülkelerine gelen Müslüman aileler için finans, iş, ırkçılık ve ayrımcılık gibi zorluklar mevcut ve bunlar da var olmaya devam edecek, ancak ilk ve en önemli mevcut zorluk eğitim sistemidir.
Bu çok tehlikeli eğitim sistemi, kapitalist ve İslam karşıtı bir temaya sahiptir.
Batılı ülkeler eğitim müfredatını dört yaşından itibaren değiştiriyor. Aileler bu durumdan muzdarip ve sadece Müslüman anneler değil, Hristiyan anneler de bu konudan yakınıyor.
Son zamanlarda okullarda tanıtılan eğitim sistemi, ilkokulda veya anaokulunda 15 ve 18 yaşlarında alabileceğiniz materyalleri öğretiyor.
Böylece çocuklara RSE [ilişkiler ve cinsel eğitim] veya LGBT'yi öğretmeye başladılar; burada bir dizi cinsiyet değiştirme ve erkek mi kadın mı olmak isteyip istemediğinizi seçme özgürlüğü var. Bu çok tehlikeli bir şeydir. Ve diğer kültürel geçmişlerden gelen insanlarıda rahatsız ediyor. Yüzlerce genç İngiltere'deki Müslüman ailelerini terk ederek Suriye'ye gitti. Bunlar aile içinde genç yaşta acı çekenlerdi. Anne babalar dil ve kültür konusunda olması gerektiği kadar eğitimli değildi ve acı çektiler. Sadece Batı kültürüne uyum sağlamak istediler.
Çocuklar, gençler ve yetişkinler Batı'da İslam ve Müslümanlar hakkında olumsuz klişelerle karşı karşıyalar ve çocuklar uygun bir temel olmadan, İslami terbiye ve ilkeler olmadan büyüdüklerinde, başkalarının kendilerini iyi anlamadığını hissedebilir veya aynı renkte bir araya gelmeye karar verebilirler.
Dolayısıyla çocuklar İslamofobik bir kültürde bir kopukluk duygusu hissediyorlar. İslamofobi, son 10 yılda artan konulardan biridir. Bu, İngiltere dahil Batı ülkelerindeki kadınların özellikle yüzde 60'ını hedef aldı.
Batı'daki yüksek boşanma oranları Müslüman aileleri de etkilemiş ve dolayısıyla ebeveynlerin odak ve ilgilerinin çocuklarından başka yöne çevrildiği anlamına geliyor. Tam zamanlı olarak çocuklarından uzakta çalışmak zorunda kalan ve çocuklarını büyütme işini başkalarına -en iyi ihtimalle aile üyelerine, en kötü ihtimalle okul öncesi ya da okul dışı kreşlere- bırakmak zorunda kalan anneler, aile hayatının dengesini de değiştirmiştir.
Bu nedenle, çocuklara yakınlığın nasıl artırılacağı konusunda ebeveynler üzerinde de baskı var çünkü çocuklar okula gittiklerinde farklı bir eğitim alıyorlar. Çocuklara, eğer anne babandan memnun değillerse onlardan ayrılmayı öğretirler.
Batı'nın aile tarafından desteklenen kolektif toplum yerine bireyci ve materyalist toplumlar üzerindeki etkisi - bu nedenle çocuklar, karakterleri ve ruhları için daha zenginleştirici faaliyetlerde bulunmak yerine PlayStation'larında veya bilgisayarlarında internet üzerinden oyun oynamayı tercih edecekler.
O yüzden bence şu anda bir anne olarak ve Birleşik Krallık'ta yaşayan biri olarak ebeveynler ve çocuklar için en önemli zorluk, çocukların eğitim ve öğretimi, nasıl uyum sağlanacağı ve bu islamofobi ile nasıl mücadele edileceğidir.
Tesettürle ilgili durum düzeldi ve ailelerde ve gençlerde güzel bir değişim gözlemliyoruz. Evet, markaları ve farklı İslami tesettür türlerini tanıtan lobiler var ama eğer güçlü bir inancımız varsa ve Kur’an'ın güçlü öğretileriyle donatılmışsak, ne tür bir tesettür İslami tesettür olduğunu anlarız.
Lobiler ve İslam karşıtı hareketler propagandalarını takip ederken, Müslümanlar da bu zorluklarla karşı karşıya ve İslam'ın güzel yüzünü tanıtmak için ellerinden geldiğince bilgi almaya çalışıyorlar. Lebbeyk Ya Zahra (sa) Örgütü'nün yüzlerce aileye yardım ettiği yer burasıdır.
Buna başladığımda, ebeveynler ve çocuklar arasındaki mesafeyi gözlemledim. Bu mesafeyi azaltmak için elimizden gelenin en iyisini yaptık ve ebeveynler ve çocuklar arasındaki güzel ilişkiyi artırdık.
Üniversitelerde ve okullarda gözlemlediğim öğretmen eksikliği var. İslam'ın olumlu öğretilerini yayacak çok fazla hocamız ve alimimiz yok.
IQNA - Sizce medya ve sosyal ağlar İslamofobiyi ne kadar etkiliyor ve ona bir çözüm olabilir mi, yoksa sadece bu olgunun şiddetlendiricisi olarak mı hareket ediyorlar?
- Siber uzayın ve sosyal medyanın imtihanı o kadar ciddi ki, ebeveynlerin bilinçli olduğu ve koruyucu önlemler aldığı yerlerde bile sosyal medyanın 2 veya 3 yaşındaki çocukları hedef aldığı söylenebilir.
Anneler bir ya da iki yaşındaki çocuklarına cep telefonu veriyor. Çizgi film oynuyorlar ve izliyorlar ve anneler işlerini yapıyor. Bu çok kötü. Bazı anneler bu konuyu savunarak çocuğunun bu telefondan çok memnun olduğunu ve artık ev işlerini güvenle yapabileceklerini söylüyorlar.
Bu durum çocukların anneliklerini kaybetmelerine yol açar. Anne çocuklardan, çocuklar da anne babadan uzak duruyor çünkü ikisi de sosyal medya ile ilgileniyor.
2014 yılında IŞİD'e katılmak için Suriye'ye gittiği bildirilen bir kız öğrenci, IŞİD'i tanıtmak ve gençleri hedef almak için kullanılan 70 web sitesine kaydolmuştu. Kızın, aile hayatında 18 ay kesintiye uğradıktan sonra IŞİD'e katıldığı bildirildi. Aile ilişkilerinin ve sorunların kargaşası, Batı'da gençlerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biridir.
Son 15 yılda siber uzay, genç kadınlar ve kızlar üzerinde en ciddi olumsuz etkiye sahip oldu. İngiltere'deki tüm İslamofobik saldırıların yarısından fazlası, genellikle başörtüsü ve kapalı giysiler giyen kadınlara yönelik.
Geçen yıl Kanada'da bir sürücü Müslüman oldukları için bir aileyi kasten hedef aldı, dört kişiyi öldürdü ve 9 yaşındaki bir çocuğu ciddi şekilde yaraladı, bu da nefret ve İslamofobi suçu olarak kınandı.
IQNA - Sizce Batı'daki İslamofobi ve Müslüman karşıtı eylemlere mücadele stratejileri nelerdir?
- İslam açısından bakıldığında anne babaların çocuklarıyla güçlü bir ilişki içinde olmaları, onlarla vakit geçirmeleri, onların bedensel, zihinsel, sosyal ve entelektüel gelişimlerine özen göstermeleri önemlidir.
Ebeveynler, dış etkilerden kaynaklanan, çocukları etrafındaki aile ilişkilerinin yıkıcı propagandasına boyun eğmemelidir. Aslında anne babalar çocuklarını bu olumsuz dalgadan korumak için çabalarını artırmalı ve iki katına çıkarmalıdır.
Yukarıdakilerin kombinasyonu ayrıca çocuklar ve ergenler arasında yüksek oranda depresyon ve akıl hastalığına yol açmıştır. Çözüm, ebeveynlerin, çocuklarının dini ve kültürel eğitimlerinin ilkelerini bilmeleri ve bunu okullara ve toplum merkezlerine bırakmamalarıdır.
Çocukların Kur'an öğretilerine dayalı eğitiminde Kur’an ve Ehl-i Beyt (as) yaklaşımının kullanılması ve ailede eğitim ilkeleri için bir temel olarak Hz Fatıma Zehra (sa) ve İmam Ali (as) gibi modeller çok önemlidir.
İnternet ve Batı oyunlarının olumsuz etkilerini nötralize etmek istiyorsak İslami programlar ve sosyal ağlar oluşturarak okul öncesi çağındaki çocukların İslam ile iletişim kurmasını ve Kur’an'ı siber uzayda öğrenmesini sağlamak bu onlar için olumlu bir denge ve yapıcı bir alternatif olacaktır.
En çok konuşulan başlıklar 